19 Eylül 2015 Cumartesi

Ben Bugünlerde#12


 Sevgili eylül ayından hepinize merhabalar:) Şimdi şurada sonbaharı bir zamanlar 'Huzur veriyor ama' diye kendimi ikna etmeye çalışmama rağmen  oldum olası sevmediğimi; çünkü yapraklara basınca kendimi kötü hissettiğimi ve şemsiyemi olur olmadık zamanda yanıma aldığım için çoğunlukla yağmurda ıslandığımı,her şeye rağmen yaprakların renklerine bu mevsimde vurulduğumu , bisikletin ve kahvenin en çok bu mevsime yakıştığını söylemek isterdim ama tabi ki yine içime atacağım tüm iç döküşlerimi:D Bu mevsimi sevenler özel insanlarsınız hepinize selam olsun:)
  Bu Günlerde postumu bayramdan hemen önce yazayım ki sonradan okul hazırlıklarıyla uzun bir süre sarkmasın istedim,yazıların aralarını bu kadar açtığım da görülmüş şey değildir ya(!):D Geçelim görüşmeyeli vaktimi nasıl çatır çatır yediğimeee...
    Çok güzel kitaplar okudum  bu aralıkta,benim için oldukça verimli bir zaman dilimi oldu anlayacağınız.özellikle uzun sürüdür düzgün bir kitap bitiremediğimi düşünürsek.aralarından en sevdiğim kitaba burada yer vereceğim lakin seçmek çok zor oldu,özene özene hazırladığım bir diğer postta diğer kitapların yorumlarını da okuyabilirsiniz;)
Nietzche Ağladığında
Ben böyle bir kitap okumadım,müthişti!! İnsanı sürekli düşünmeye sevk eden cümleler mi,Freud,Nietzche gibi insanların görüşlerini bu denli iyi yansıtan diyaloglar mı desem,hepsi birbirinden iyiydi.İşte yazar dediğin böyle olur dedirtiyor kendine Ilvin D.Yalom.
Kitabın konusunda biraz bahsedecek olursak buna arka kapağıyla başlamamız iyi olur.
Bir gün,erkeklerin başını döndüren kadın,Salomé Nietzche'den habersiz Breuer'e gelir.'Avrupa'nın kültürel geleceği tehlikede,Nietzche ümitsiz.Ona yardım edin' der. Breuer Salomé'yi tekrar görebilmek umuduyla 'peki ' der.Ve varoluşun kader,inanç,hakikat,huzur,mutluluk,acı,özgürlük,irade...ve neden,nasıl gibi önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar.
Ümitsizlik ve korkunun harmanlandığı konuşmalar sırasında psikanalizin doğuşuna şahitlik etmek kitabın en güzel noktalarından biriydi.
Dr.Breuer'in kendiyle yüzleşmesi ve Nietzche'nin içinde verdiği savaş her satırda içtenlikle anlatılmış,bazı yerleri iki kere okumam gerekti derinlemesine anlamak için,hala tam olarak sindirebildiğimi düşünmüyorum. İleride tekrar okumayı düşünüyorum,işte bu yüzden popüler edebiyattan kaçıp biraz nefes almak ve kendinizi sorgulamak için-zira rüyalarım bile karmaşıklaştı okurken-okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum. 
Şuna da değinmek istiyorum;bazı kitapları nasıl okuduğunuzu unutmazsınız,koku hafızası gibi kitabı elinize aldığınız anda hatıralar zihninize doluşur.Bu kitap bana, annem elinde örgüsüyle meşgulken ben de karşısında koltuğa kıvrılmış elimde kitap'' şuna ne dersin ya da buna bak ''şeklinde  yaptığımız 'kendine pencereden bak' temalı uzun konuşmayı hatırlatacak. Güzel bir anı daha girsin kalbime...
Bir kaç alıntı güzelim kitaptan:
*Bir kitap alıp bizi diğer kitapların üzerine çıkarmıyorsa o kitabın neresi iyidir?
*Hastalığım hakkında ne biliyorsa bana anlatıyor;üstelik bundan daha da dikkat çekici bir yanı var: Bilmediklerini de anlatıyor.
*Sanki bütün hayatım boyunca yanlış melodiyle dans edip durmuşum.

 film:Kingsman
En sevdiğim şeylerden biri kardeşimle film izlemek,olaylara bakış açımız çok farklı olunca daha da güzelleşiyor:D Ne zaman sinemaya gitsek -beklediğimiz ortak bir film yoksa- o aksiyon savaş filmleri diye ısrar ederken ben de komedi -romantik filmler diye diretiyorum,tabii onu kıramayıp (beğendiğimi ona asla itiraf etmesem de) çok güzel aksiyon filmleri de izledim:D
İşte şimdi bahsedeceğim film de bayılarak izlediğim, aksiyon ve komedi türünün mükemmel örneklerinden biri.Tekrar söylüyorum ba-yıl-dımm!!
İngiliz yapımı filmimizin yönetmeni Matthew Vaughn'u bir diğer yapımı olan Stardust(2007) filmini de çok severek izlemiştim ,şimdi bahsedeceğim Kingsman de yanında yerini aldı:)
Başrollerde Colin Firth,Samuel L.Jackson ve Taron Egerton'u izlediğimiz filmin konusundan ve oyuncularından azıcık bahsedeyim artık:D
Film casusluk üzerine bir kurgu üzerine oturtulmuş olup Eggsy'nin babasını kaybettiği küçük yaşlarda iyilik borcu olarak arkasında telefon numarası kayıtlı bir madalyon verilmesini ve Eggsy'nin bunu karakolda tutuklu kalınca kullanıp Harry Hartla tanışmasını ve bu tanışmayla hayatını bulmasını anlatıyor. Devamında ise olaylar şöyle gelişir; gizli bir istihbarat ajanı olarak yetiştirilen ve birbirinden ilginç sınavlara  tabi tutulan gençlerden yalnızca biri ajan olabilecektir ve Eggsy bunun için var gücüyle savaşır.
Başrolde yer alan Colin Firth'ün(Harry Hart) birbirinden iyi,hangi filmlerde yer aldığından bahsedeyim şimdi:Zoraki Kral,Geçmişin İzleri,Dorian Gray ,Uyumadan Önce...Rolleribirbirinden çok farklı olmasına rağmen hepsinin üstesinden başarılı olarak gelmiş ve en sevdiğim sanatçılar arasında yer alan bu oyuncu için bile izlenir film:D
 Gizli istihbarat ajanı olan Harry Hart geçmişinde hayatını kurtaran, kendi yetiştirdiği bir ajanın oğluna borcunu ödemek için çabalamakta ve aynı zamanda gizli bir amaç doğrultusunda birleşen bir grubun da hedeflerini öğrenmeye çalışmaktadır.
Diğer bir başrolümüz ise Taron Egerton(Eggsy).Oyuncuyu ilk defa bu filmde görmeme rağmen genç oyuncu gelecek vaat ediyor,role çok yakışmıştı.Hafif başına buyruk,sadakati önemseyen ve casus:D Filmde yer alan ve kötü adamların başındaki dahiyi canlandıran isimse Samuel L.Jackson.Bu adam hakkında bir şey söylemeye bile gerek yok aslında,müthiş bir oyuncu! Captan America,Ucuz Roman ,Yenilmezler gibi adlarını tarihe yazdıran filmlerde rol aldığından bahsetsem ve filmde hafif kafayı sıyırmış ve katil olmasına rağmen kan tutan bir adamı-ki çok komik replikleri vardı- canlandırdığını söyleyip sussam mesela:D
-Biraz önce internette dolaşırken karşılaştığım bir bilgiyi de ekleyip ,filmi aksiyon ve casusluk filmlerini beğenen herkese şiddetle tavsiye ederek yorumuma son veriyorum.Film Mark Millar'ın Kingsman adlı çizgi romanından uyarlanmış, izlemek için  bir neden daha!:)

Uzuun iki yorumdan sonra araya hemen sevdiğim ve dinlediğim şarkıları da sıkıştırıyorum,buyurun dinleyin efem:))
-Geçmişten Esintiler: Demet Sarıoğlu-Arnavut Kaldırımı
-Ennn sevdiğim: Frank Sinetra-I Love You Baby
-Dinlemem ben deme, dinliyorsun:D: Müslüm Gürses-Asi ve Mavi
-Yeni keşfedilenlerden:İrem Candar-Göğe Bakalım

 Dizileri genelde yarıda bıraktığım bir dönemden sonra art arda ve sıkılmadan izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum şimdi de:Orphan Black.
Tür itibariyle aksiyon ve gerilim olsa da yer yer romantik unsurları da barındıran dizinin konusu oldukça ilgi çekici.
Sarah tren raylarına kendini atan kadının kendisiyle aynı yüze sahip olduğunu fark eder.'Acaba ikizim mi var?' derken kendisinden iki tane değil daha fazla olduğunu ve klon olduklarını öğrenmesiyle zaten karmaşık olan hayatı daha da karmaşıklaşır. Sarah ve diğer klonların rollerini kendisini WomanInGold filminden tanıdığım Tatiana Maslany canlandırıyor. Rus,İngiliz,Fransız.. ve birbirinden olabildiğine farklı kişilikleri o kadar iyi oynamış ki sanki başka insanlarmış gibi geliyor size. Şimdilik 3 sezon olan dizinin her sezonu 10 bölümden oluşuyor ve 4.sezon için de izinleri alınmış.Bize de büyük bir heyecanla Nisan 2016'da yayınlanacak 4.sezonu beklemek kalıyor.
 İzleyin diyorum,pişman olmazsınız!:),
(Kore dizilerinden de önerebileceğim ve şimdilik 7 bölümü yayınlanmış olan Twenty Again:).Çok tatlı ve güzel bir yapım olmuş,bittikten sonra yorumumu paylaşacağım^^)


Bugünlerde içimin içime sığmamasının bir diğer nedeni ise ilk yağlı boya tablomu büyük uğraşlar sonunda bitirmiş olmam!^^Başta dikkat etmediğim pek çok ayrıntının aslında ne kadar önemli olduğu geç fark ettiğim ve dikkatim kısa sürede dağıldığı  için biraz uzun bir sürede bitmesine rağmen ilk göz ağrım olması sebebiyle ben de yeri ayrı:)Yıl içinde de devam etmeyi düşünüyorum resme zira yağlı boyanın kokusu bile beni mutlu etmeye yetiyor:))Her seferinde dediğim gibi sabrı olan ve yüzey okumayı iyi bilen herkes resim yapabilir,sabır önemli, çok çok önemli:D


Emine Beder'in sodalı iki renk kekini ben çok sevdim!! Sizinle de paylaşmak istedim,hem kolay yapılışıyla hem de yumuşacık olmasıyla gönlümü çaldı ,''ben niye kek yapamıyorummm?!!'' serzenişlerime de son noktayı koydu:D
malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı sıvıyağ
2 su bardağı şeker
3 su bardağı un
1 paket vanilya(2 paket de katabilirsiniz.)
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı kakao
1 adet limon rendesi
1 su bardağı soda
Yapılışı:
yumurtaları şekerle beyazlaşıp köpürene kadar çırpın.
Sıvı yağı,sodayı,limon rendelerini ve vanilyayı ekleyip çırpmaya devam edin.
Elenmiş unu ve kabartma tozunu ekleyip karıştırın.
Hamuru ikiye bölüp bir yarısını kakaoyu ekleyin.
Yağladığınız ve unladığınız kalıba önce sade olan hamurun yarısını,onun üstüne kakaolu hamuru boşaltın.En üste de kalan sade hamuru boşalttıktan sonra önceden ısıtılmış 180' fırında pişirin.
 Keki kalıptan çıkardıktan sonra üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz..
Şimdiden kolay gelsin ve afiyet olsun:))
(yazma hallerinden:))

Orhan Veli'nin güzel şiiriyle yazıma son verirken severek dinlediğim şarkıyı da
buraya bırakıyorum.
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım.
Böyle havada aşık olduk;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.



Siz neler okuyup neler izliyorsunuz,önerilerinizi de benimle-bizimle paylaşırsanız mutlu olurum.^^
Kendinize iyi bakın,mutlu kalın efendim:))


7 yorum:

  1. O yağlı boya çalışmanı beğendim. Ama nasıl ilk sefer olabilir?! Ben tuvali mahvederim diye yağlı boya çalışmayan biriyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçen seneden devam ettiğim kursta bitirdim ilk çalışmamı.Ben de çok korkarak başladım,hatta ilk halleri o kadar korkunç görünüyordu ki her çalışmadan sonra moralim bozuluyordu. Yağlı boyanın en güzel yanı yanlışlarını boya kuruduktan sonra kapatabilmen,bu yüzden korkmadan başla bence.Çoğu boyadan daha eğlenceli ve rahatlatıcı:)Hem bir tuval mahvolsa n'olur, ikinci tuvalde ne yapmaman gerektiğini anlamış olursun:)Mutlu kal..

      Sil
  2. Yağlı boya çalışman çok başarılı olmuş eline sağlık. Irwin Yalom'un Nietzsche Ağladığında adlı eserini bende çok severek okumuştum. Yazarın : Annem ve Hayatın Anlamı adlı eserini de tavsiye ederim.
    Çok mutlu kal ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu gülümseten yorum için öncelikle teşekkür ediyorum,bazı insanların yorumlarını okumak beni aşırı mutlu ediyor:))
      Irwin Yalom'un başka bir kitabını daha okumalıyım diye düşünüyordum,önerdiğim kitap listemde hemen yerini aldı.
      Sen de çoook mutlu ve huzurlu kal:))

      Sil
  3. Hoşgeldiniz aramıza,mutluluk getirdiniz:)

    YanıtlaSil
  4. Sizi takip etmekmistiyorum yardimci olur musunuz ☺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ tarafta, mutluluk getirenler yazan kısımda ,'bu siteye katılın' butonu var.Oraya tıklayarak takip edebilirsiniz,çok teşekkür ederim bu arada,mutlu kalın:))

      Sil