11 Şubat 2016 Perşembe

Bi' dizi bi' kitap

Bi' Dizi:Heroes Reborn
bölüm sayısı:13-1 sezon
tür:bilimkurgu,dram
yıl:2015
ülke:ABD
13 bölümlük mini-dizi olarak hazırlanan yapım ,yorumlara göre Heroes dizisinin ilk sezonunu andırıyormuş.Sadece bir bölümcük izleyip karar verecektim devam edip etmeyeceğime, kendimi 3 bölüm izlemiş 4.bölümü açarken bulmasaydım eğer:D Bilimkurgu ve fantastik türlerinin en iyi harmanlandığı yapımlardan biri fikrimce.
Konusundan bahsedecek olursak:
Dünya evriller ve insanlar arasından ayrım yapılmadan önce oldukça yaşanılası bir yerdi. Ta ki 13 haziranda barış çağrısı verilen alandaki patlamaya ve bu suçu bir evril üstlenene kadar.
Hepsinin türlü yetenekleri olan bu evriller,insanları savunmasız bıraktığı iddia ediliyor, toplanılıyorlar, insanlar gibi yaşam sürmelerine izin verilmiyor, duygularının varlığı reddediliyor.
Güneşi kontrol edenden, oyun içinden çıkana; görünmez olabilenden, farklı kılıklara bürünebilenene her şeyi bulabileceğiniz bir dizi. Veee sadece 13 bölüm:))
(Karakter tanıtımı için şuraya tıklamanız yeterli efenim:))
 Her bölümünde ayrı heyecanlandığım ,bu karmaşanın içinden nasıl çıkacaklar diye tırnaklarını yediğim ve bazen de gözlerimin dolmasına neden olan tatlı bir diziydi-Harry Potter'ın tüm filmlerinde ağlayan bir insanım, bana bakmayın siz:D-
İzlemeyen herkese tavsiye ederim.izleyin ,izlettirin:))
Bi' Kitap:Julia'nın Şarkısı

yazarı:Charles Sheenan-Miles
yayınevi:Yabancı yayınları
sayfa sayısı:430
tür:dram,aile
Hem birkaç dakika önce kitabı bitirmiş olmam hasabiyle hem de kitabı almadan önce hakkında çok bir bilgi bulamamış olmamdan dolayı önermek için bu kitabı seçtiğimi söylemek istiyorum öncelikle.
Kitaptan -bir önceki yazımda bahsederken de dahil olmak üzere- uzun süre uzak kaldım.Bunu yapmamda en önemli etken ilk bölümlerini okuduğumda yine günümüz klasik aşk romanıyla karşılaşmış olduğumu düşünmem ve masum kızın serseri çocuğun cazibesine kapılıp gittiğini 430 sayfa boyunca okuyamayacağımı düşünmemdi.
Yabancı yayınlarına lafım yok ,kesinlikle iyi kitaplar çıkarıyorlar ama şu aralar edebiyatın kısır bir döngü içine kısılıp kalmış gibi aynı kurgu üzerinde dönmesine dayanamaz hale gelmiş durumdayım,farklı kitaplar, en azından farklı dili kullanarak oluşturulmuş yapımlar aramaya kendimi de kaptırdığımı düşünürsek bu kitabı bekletmem oldukça olağandı.
Lakin ''en azından  başladığım kitabı bitirmeliyim'' diyerek kitabı 3-4 gün sonra yine elime aldım.Ve başından kalktığımda iki yüzlerdeydim.(O da çay almak için ufak bir molaydı.:D) Ne zamanki ön yargılarımın kurbanı olmaktan vazgeçeceğim, o zaman asıl mutluluğa kavuşacağım:D
En önemlisi kitap, basit bir aşk romanı değil ve kısır döngü üzerine değil ,sağlam ve mantıklı düşünceler üzerine kurulmuştu! Kitap aşk romanı amenna ,ama aileyi ve yaşamın karşımıza neler çıkarabileceğini o kadar güzel, yer yer esprili bir dille anlatmış ki sayfalar akıp gidiyor.
Arka kapağında kitabın konusunun yer aldığı kısım konusunu oldukça özetleyici aslında:
-Crank Wilson bir punk grubu kurmak üzere güney bostondaki evinden on altı yaşında ayrılmıştı.
Altı yıl sonra babasıyla araları hala limoniydi ve annesiyle konuşmuyordu bile.Değer verdiği tek kişi erkek kardeşi Sean'dı ama Sean'a göz kulak olmaz bazen tam zamanlı bir iş olabiliyordu. Crank'in hayattan istediği tek şey şarkılarını yazabilmek ve kurduğu müzik grubunun başarılı olmasıydı.
-Julia Thampson,babasının kariyerini riske atacak olan  bir sırla beraber birkaç yıl önce Pekin'den Washington'a gelmişti.Şimdi ise Harvard'daki son yılındaydı ve duygularının kontrolünü kaybetmemek için geçmişten gelen hayaletlerle savaşıyordu.
Julia ve Crank,bir savaş karşıtı protesto esnasında karşılaştıklarında,aralarındaki bağ o kadar güçlüydü ki her şeyi alt üst edebilirdi.
***
İki farklı aile,birbirlerini anlamaya çalışan iki insan ve birbiriyle bağlantılı olaylar silsilesi hem o kadar duygulu hem de o kadar mantıklı ki bayıldım!!!Herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir kitaptır,okuyun efenim:))
Siz neler yapıyorsunuz bu aralar,yazarsanız beni mutlu edersiniz^^
Daima mutlu kalın..

7 yorum:

  1. Heroes'u zamanında izlemiştim ama tat vermedi nedense bana reborn versiyonu. Ters zamanıma mı denk geldiyse yarımken kapattım ilk bölümü, tekrar bi şans veriyim en iyisi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki Heroes daha güzeldir,izlemediğim için yorum yapamam ama bence de Reborn versiyonuna bir şans daha verin:)Mutlu kalın..

      Sil
  2. yazılarınız çok güzel emeklerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum yorumunuz için,hoşgeldiniz mutluluk getirdiniz:))

      Sil
  3. merhaba, ilk çıktığında heroes un ilk versiyonunu izlemiştim agzım açık hem de, çok beğenmiş ve orijinal bulmuştum konusunu. ama nedenini bilmiyorum, pat diye diziyi kestiklerinde devamı çıkayınca çok çok üzülmüştüm. bu yeni versiyonunu henüz izlemedim ama bir şans vereyim bari :) kitap da iyi fikir oldu, okuyacak bir şeyler ararken. blog keşfinden buldum sizi, bana da beklerim dilerseniz, sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle hoşgeldiniz,ne iyi ettiniz:)Heroes dizisinin ilk versiyonunun 2 sezonunu izledim, Heroes Reborn onun özeti ve daha hızlı giden bir yapımı olmuş gibi geldi bana,belki de ilk önce onu izlediğim için daha çok etkilenmişimdir,bilemiyorum.Julıa'nın Şarkısı'nın tadı hala damağımda,çok tatlı bir kitaptı gerçekten,eğlenerek okuyacağınız bir kitap olmasını ümit ediyorum..Mutlu kalın:)

      Sil