7 Ekim 2014 Salı

Tatilde geldim ben:D

   Malumunuz okullar açıldı,öğrenciler doluştu sokaklara,caddelere,halk otobüslerine.etrafta bu kadar okuyan görmek güzel aslında:))Ben de okuluma tam gaz alışmaya çalışıyorum;derslerdi,kitaplardı,bilmediğim ama anında sevdiğim şehri gezmekti derken günler hatta haftalar geçmiş gitmiş farkına bile varamamışım...Bu arada Kurban bayramının son günü olsa da hepinizin bayramı hayırlı olsun,kutlu olsun:))

Yazmadığım süre boyunca neler yaptım diye düşünüyorum o kadar da çok değişiklik olmadı hayatımda arkadaşlarım,okulum ha bir de yaşadığım şehir değişti o kadar :D Bu özlem nasıl bir duyguymuş her dört yılda bir başa sarıyor bende.İlkokul arkadaşlarından ayrıl,lise arkadaşlarından ayrıl şimdi de hiç tanımadığın insanlarla arkadaş olup olamayacağını düşünmeye başla..Zorlandığı doğrudur,hayırlısı diyorum napalım zorunluluklar..:)

Kitap okudum bol bol,ee yolculukta neler yapılır başlıklı bir yazı yazacak olsak bu listenin başını kitap okumak ve müzik dinlemek çekmez miydi?Bir ay içinde çok fazla-en azından benim bünyeme fazla gelen-yolculuk yaptığımı düşünürsek okuduklarımı paylaşmadan bir post yazabileceğim düşünülemez.
Bu kitabı daha önce okumadığıma inanamıyorum!!Sabahattin Ali'yi de okumadığıma inanamıyorum!!Muhteşem bir kitaptı,nasıl okunmaz,nasıl?!Uzun süre etkisinden çıkamadığım nadir kitaplardan biriydi.Kitabın başkarekterlerinden Madam Puder'in düşünce yapısını kendiminkiyle o kadar özdeşleştirmişim ki kendimi kitapta hayat bulmuş gibi hissetmekten alıkoyamadım:)
Arka kapak yazısı her şeyi anlatıyor aslında:
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca.Kollarıyla bizi sarar.sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz...
Sabahattin Ali de bu romanın da 'güçlü bir tutkunun resmini çiziyor.Yaşamın uçarılığı ve aşkın olanaksızlığına(?) dair yanıtlanması zor sorular soruyor.'
Okumayan kaldıysa acilen okumasını tavsiye ediyorum:)
''Ah Maria,Niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz?Niçin rüzgarı bir sonbahar akşamında,sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz?Niçin yanımda değilsin?..''
Hayat aslında gözden kaçırdığımız ayrıntılarla dolup taşıyor.Bir kenara ittiğimiz işaretler belki de kendi ''anlamamızı'' götürüyor uzaklara. Bir çobanın küçücük bir düşle yola çıkarak kendini ve Evren'i bulmasını,en önemlisi aşkı tanımasını anlatan bu kitabın neden insanların başucu kitabı olduğunu ancak okuduktan sonra anlayabildim.
Aslında dünya hiçbirimize değersiz gözüyle bakmıyor,kendimizi yine kendimiz düşürüyoruz..
Okumayan kaldı mı bilmiyorum yada sürekli okurum ya bir ara diye erteleyen-ben gibi:D- daha fazla göz ardı edilmemesi gereken bir kitap,keşke kitabı daha önce okumuş olsaydım diyeceğim kitaplardandı bu kitap da.Şimdiden iyi okumalar^^
''Hiç kimse kendi yüreğinin söylediklerinden kaçamaz.Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek.Böylece,kendisinden beklemediğin bir darbe inmeyecektir kesinlikle sana.''

Sonunda Aynı Yıldızın Altında'yı izlemek nasip oldu bana da!:)Hıçkıra hıçkıra ağlamaktan sonlardaki replikleri kaçırdığım için bir kere daha izlemek zorunda kaldım:D Mükemmel ötesi bir filmdi,kitabını bu kadar güzel uyarlayabilirlerdi ve karakterler ancak bu kadar otururdu;/ Hatırladıkça kötü oluyorum..En güzel kısımlarında biri de yazarın ufacık bir sahnede görünmesiydi.John Green'in başyapıtını bir de böyle görmek mükemmel ötesiydi.
My Lovable Girl dizisinin çok az bölümü yayınlanmasına rağmen beni şimdiden kendisine bağladı,umarım devamı da güzel olur.Konusuna değinecek olursak:
Hyun Wook müzik ajansının başkanıdır ve eski sevgilisi bir kazada kaybetmiştir,bunu üzerinden atamamış sürekli onun yokluğuyla baş etmeye çalışmıştır.Eski kız arkadaşının kardeşinin peşine düşmüştür ki kim olduğunu öğrendiğinde işler hiç tahmin edilmeyecek şekilde değişecektir.
Müzik ve romantik konulu diziler söz konusu oldu mu kendime engel olamadığım bir gerçek evet:))
Canı sıkılan,'Ya bir dizi olsa da izlesek' diyenler bence hemen başlasınlar,aman dikkat edin hemen bitirivermeyin sonra ben gibi kederli kederli yeni bölümleri beklersiniz..
 (Spoilerden kaçınmaya çalıştım, verdiysem affola:D)
Bu sevimli kediyle posta son verirken  bu kadar beklettiğim için hepinizden özür diliyorum.kendinize iyi bakın,mutlu kalın:)












13 yorum:

  1. nasıl özlemişim seni hangi şehirdesin bu arada

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de seni ve bu yorumlarını özlemişim:)) Ankaradayım ve şehre aşık olmuş olabilirim:D

      Sil
  2. Ovv yeni yazı ovvv. İnşallah zamanla her şeyin düzene girer, yeni okul meselesi beni de öldürüyor, şehrim değişmediği halde bir de. *-*
    Sabahattin Ali ben de okumak istiyorum ama bir türlü nasip olmadı.
    Aynı Yıldızın Altında hakkında konuşmak istemiyorum. :D
    Kuşlu not defterini de yerim. *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni bir ortama adapte olmaya çalışmak hep zordur zaten işin içine bir de şehir girince iyice zorlaşıyir durum^^
      Bence Sabahattin Aliye en kısa zamanda bir şans vermelisin,bu kadar iyi yazan zor bulunur:)
      Filmi çok sevdiğin ve hüngür foşurt ağladığın için mi konuşmak istemiyorsun yoksa hiç sevmediğin için mi(sahi bu filmi sevmemek mümkün mü:D)
      Bu güzel yorumun için kuşlu not defterim ve ben teşekkür ediyoruz mutlu kal^^

      Sil
  3. Ödülün var :) :*
    http://pamukprensesmelie.blogspot.com.tr/2014/10/dart-odulum-var-benim-3.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu görünce Aman Allahım didim neler oluyor?!*-* o kadar mutlu oldum ki anlatmaya kelimeler yetmez:)) Şu sıra internete girmem bile çok sıkıntılı ama en kısa zamanda dönüş yapacağım^^
      Tekrardan teşekkür ediyorum mutlu kal:*

      Sil
  4. merhaba

    blogumda ödülünüz beklemekte :)

    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy bir ödul dahaaa:)))Çok mutlu oldum teşekkür ederim,beni şımartıyorsunuz^^ mutlu kalın:)

      Sil
  5. Bende üniversiteye şehir dışında okumuştum. İlk zamanlar biraz zorlanmıştım :) Yurtta kalıyordum ve oda arkadaşım benden bir hafta sonra gelmişti. O bir hafta içerisinde bırak yurdu odadan bile çıkamamıştım. Yapayalnız, terkedilmiş gibi hissediyordum. Ama saçmaymış halbuki :) Bir aya kalmadan alışıveriyorsun bile. Ve sonrası çok çook eğlenceli :)
    Bloguma beklerim canım... Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten yalnızlık hissi insanı yiyip bitiryor,ilk hafta zor olmasina rağmen şimdilerde şehrin ve sonbaharın keyfini cıkarmaya çalışıyorum:) bu arada hoşgeldin mutluluk getirdin^^

      Sil
    2. hoşbuldum, teşekkürler canım benim bende seninle tanıştığıma mutlu oldum :) evet sonbaharı bende çok severim o yüzden bence de bol bol tadını çıkar. İnşallah güzel bir eğitim hayatı olur senin için...

      http://bouquetscattered.blogspot.com.tr/

      Sil
  6. İlk paylaştığın iki kitabı ben hep itip duruyordum ama bu yorumundan sonra yakın zamanda okuyacağım ~^^
    Aynı Yıldızın Altında filmini ben izledim çok beğendim-çok ağladım T.T O kadar beğendim ki filmini izlememe rağmen gittim bide kitabını aldım :)
    My lovely Girl dizisinde L oynadığı için direk başladım ben de. İnsan inspirit olunca izlemese ayıp oluyo haha :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle okunması gereken kitaplar keşke bu kadar geç bir vakite bırakmasaymışım diye çok hayıflanmıştım bittiklerinde:))
      Aynı yıldızın altındanın bendeki yeri doldurulamaz,filmi de kitabı da ayrı güzeldi ve kitabını almakla iyi etmişsin o güzel cümleler insanın elinin altında olmalı^^
      my lovely girl kesinlikle çok iyiydi(sonunda yapacaklarını yaptılar tabiki*-*)yeni dizileri hemmen çıkar da biz de keyifle izleriz ins.:D

      Sil