19 Haziran 2018 Salı

BÜYÜDÜĞÜN ZAMAN ANLAYACAKSIN-kitap yorumu-

Hızlı bir geri dönüş yapmışken aynı hızla devam edeyim , okuduğum kitap da bitmiş ve ben her sayfasında huzur bulmuşken sizlerle de paylaşayım istedim:)


Kitabın adı: Büyüdüğün Zaman Anlayacaksın
Yazarı: Virginie Grimaldi
Çeviren: Gülşah Ercenk
Yayınevi: Yan Pasaj Yayınevi
Sayfa sayısı: 404
Goodreads puanı: 4.3
Arka kapak yazısı:
Bazen en ummadığın yerde ve kişide bulursun aradığını...

“Başımı Marc’ın karnına yaslamıştım ve birlikte Game of Thrones’u izliyorduk. Keyfimize diyecek
yoktu. Telefonum çalmaya başlayınca ofladım. Bu saatte kim rahatsız ediyordu ki?
O telefona cevap vermemiş olmayı isterdim. Olanların gerçek olmamasını isterdim.
Tüm bunlar altı ay önceydi ve ben hala mahvolmuş durumdayım...”
JuliaTamaris Huzurevi’nde dönemsel psikolog olarak işe başladığında son zamanlarda
yaşadıkları yüzünden mutluluğa inancını kaybetmiş bir haldeydi. Ayrıca yaşlılarla arası da pek iyi
sayılmazdı. Daha ilk iş gününde hata yaptığını anlamıştı ama artık çok geçti. Zıpır büyükbabalar,
çılgın anneanneler ve kalbi kırık iş arkadaşları arasında önündeki koca sekiz ayı geçirmek
zorundaydı.
Julia’yı oraya götüren neydi? Kader mi, tesadüf mü? Peki ya aşk hiç beklemediği bir yere
saklanmışsa? Ya beklentilerinin aksine, orada yaşayacakları ona çok şey öğretecek ve onu
bambaşka birine dönüştürecekse?
Bu roman kesişen yolların, buluşulan kavşakların hikâyesi.
Anlatacak bir hayatı olanların, yeni bir hayat inşa edenlerin,
düşüp düşüp tekrar ayağa kalkanların…
Aşkların, değişimin hikâyesi.

Bu roman mutluluğa bir gazel!
***
Kitabı okumaya başlamadan önce okuyan kişilerin yorumlarına baktığımda neredeyse herkesin çok sevdiğini gördüm,yayınevini daha önce hiç duymamış olmam bir yana popüler kitaplar arasında da denk gelmemiş olmam şaşırttı beni,o yüzden en iyisi okuduktan sonra yorumlarımı paylaşayım diye düşündüm..
Dediğim gibi çok büyük ümitlerle başlamamış olmama rağmen kitap daha ilk sayfalarda beni içine çekti. Kitabın içinde yer alan alıntılar, yazarın duyguları karşı tarafa geçirmekteki mahareti beni etkiledi.
Bunlardan ziyade konusunun da kendine has olması kitabı ilginç bir hale getiriyor,zira huzur bulmak için çırpınan birinin huzuru ''huzur evi'' olarak adlandırılan ama günümüzde kişilerin terk edildiği ve ölümü beklediği yer gözüyle bakılan yerde bulması kitabın ana konusu diyebiliriz.
Yaşlıları her ne kadar sevsem de oturup uzun uzun sohbet etmekten -nedense- çekiniyorum, bazen ortak konu bulmakta zorlandığımdan bazen de kendimi onlara karşı nasıl ifade etmem gerektiğini bilmediğimden herhalde. Kitabı okuduktan sonra fark ettim ki her ne kadar yaşları benim 3-4 katım da olsalar her ne kadar dünyanın bambaşka olduğu zamanlarda da yaşamış olsalar bir zamanlar gençtiler.. Bir zamanlar onlar da çok sevdi,aşık oldu,kavuşamadı,gelecek kaygısı yaşadı,kavga etti.... Ve şimdi anlıyorum ki o gençlik zamanlarını görmek istediklerinden gençlerle konuşmayı,kendilerinden bahsetmeyi çok seviyorlar:)
 Ananemle dedemin evlilik fotoğraflarına baktığımda garip hissetmiştim,onları 20li yaşlarda tahayyül etmek benim için çok zor,onu bırakın dedemi siyah saçlı bir hayal edemiyorum:) Birlikte devirdikleri şey bir ÖMÜR.. Bu bile başlı başına mucizevi değil mi? Bir insanla geçirdiğin birkaç yıl değil,bir ömür. Birbirlerinin iç organları gibiler,ayırmak hayati,çok zor. Hayatlarının iç içe geçtiğini bir kenara bırakın, dışarıdan bizim gözümüzle tek bir hayatları var..
Konuyu çok dağıttım,toparlayacak olursam Julia'nın verdiği kayıplardan,yaşadığı buhrandan kaçmak için başladığı huzurevindeki  işte yaşadıklarını,öğrendiklerini  anlatan oldukça kolay okunan ve huzuru şöyle bir koklamanıza yarayan bir kitap. Arka kapağında da dediği gibi ''Bu roman mutluluğa bir gazel!'' Yazın okumak için mükemmel bir tercih!..
Okuyun okutturun efenim..
***
Kitaptan alıntılar:
Önemli olan asla düşmemek değil,her seferinde yeniden ayağa kalkmaktır. -Ralph Waldo Emerson
*
..Bir başka deyişle bir çocuğa çakıl taşları ve sopalarla oynamasını söylerseniz mutluluktan çıldırır; yetişkin birine Seyşeller'de bir haftayı geçirmeyi önerseniz içeceklerin de bedava olup olmadığını sorar.
*
Etrafımız ne kadar kalabalık olursa olsun; acılarımızı,kaygılarımızı ve sevinçlerimizi tek başımıza yaşıyoruz.
*
Herkesin iki hayatı vardır.İkincisi,tek bir hayatımız olduğunu anladığımızda başlar.-Konfüçyüs
*
Kalbine pansuman yapabilmeyi , gözyaşlarına mendil olabilmeyi isterdim. Fakat maalesef bazı yaraların sihirli öpücüklerle geçmesi pek mümkün olmuyor.
*
Hayat böyle bir şey işte.. Unutulmaz acıların derhal silindiği birkaç küçük mutluluk.Ama bunu çocuklara söylemeye hiç gerek yok.
*
Kişi kendine, çocuk halinin bugünkü haliyle gurur duyup duymadığını sormalı..

(alıntıdır.)
Mutlu kalın efenim:)

2 yorum:

  1. Kitabı yeni aldım. Nedense okumadan ruha iyi gelen kitaplardan olacağını hissetmiştim. Alıntılar ve yorumunuz çok güzel. Okumak için hemen öne alıyorum. Sevgiler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Huzuru bu kadar hissettirebilen bir kitaba nadir rastlanır,umarım okuduğunuzda da hissedersiniz aynı duyguları:)Şimdiden iyi okumalar diliyorum o zaman.Mutlu kalın:)

      Sil