Sonra hiç
sevmemiş gibi gitti.Gidilir miydi,o kadar kolay mıydı hiç sorgulamadım.Öyle bir
gidişle gitti.Gelmeyeceğini ispatlarcasına hızlı çarptı kapıyı. Kedim kapıyı
tırmaladı. Sanırım dedim bir kitap çıkar gidişine…Kapıya ve bana.. Panjurdan
yüzüme vuran güneşle uyandım sabah.Günaydın, dedim panjura, kedime ve kapıya..Çay
demledim bolca tıkırdayarak ,ayağımı yere vurarak, radyoyu son ses açarak. Ama ne
yaparsam yapayım evin duvarlarına sinmiş kahkahasını yok edemiyordu ,bir de o
kapının çarpma yankısını… İçim bu kadar gümbürderken sokağın sessizliği daha da
delirticiydi fikrimce. Duvarlar bana gülüyordu.Ben radyodaki şarkıya
katılıyordum höpürdeterek içtiğim çay eşliğinde.
Üst komşum kapımı çalıyordu kızgınca.Ben o zannedip bir
aşkla aşıyordum tüm koridoru.Kedim kapının yanında uyuyakalıyordu ben de
yediğim bin azarla yanına çöküyordum. İnsan bu yaşta annesini ister mi
yanında.Hem de nasıl… Gitti anne,demek istedim.
Tüm her şeyini el kadar valize sığdırdı,o kadar az eşyası getirmiş
sahi.Nasıl fark edemedim.Eh sevmiyormuş da..N'apmalı?…Sevdam boğazıma takıldı.
İçimin canı diye sevdiğim adam giderken kedimin terk etmesi
daha da vahimleştirdi durumu.Birkaç gün
gene gelir diye kapatmadım kapıyı.Kedimden ziyade onun için.Anahtarını bırakmış
giderken.Gelirse dışarıda kalmasına razı olamadığımdan aralık kaldı kapı…Kedim
neden gitmişti sahi,dayanamamıştı sanırım kahkahalara. Ona kedim diyebilir miydim artık.Evimden
çıkınca yine de benim olur muydu? Ya o beni sevmezken ve el kadar bir valizle
kapıyı çarpmışken sevilir miydi? Sevsem ayıp olur muydu kendime. Kendim cevap
vermedi soruya. İçime kaçmıştı, içimin canı gidince demek ki .. konuşacak gücü yok dedim ,üstüne düşmedim.
Duvarlara baktım.Kahkahalar tozlanmıştı.Tozları boğazıma
kaçtı,gözlerimi yaktı tadı.Bir tozlarını alayım deyip yüksek perdeden bir şarkı
açtım.Tüm şarkılar mı tek finale bağlanır,deyip kızdım canım ülkeme ve
şarkıların iflah olmaz finallerine. Kalktım
çay demledim bolca tıkırdayarak, ayağımı yere vurarak. Ama ne yaparsam
yapayım dinmiyordu içimin gümbürtüsü.Kulaklarımı
kapattım.Anne dedim sonra. Sevdam boğazıma takıldı.Pastil var mı? El kadar
valizle gidilir mi?Gidiyorsan her şeyini toplayıp gideceksin. Kahkahalarını,
şarkıları,canımı…
Ne varsa hepsini alacaksın.Kim uğraşacak bu kadar tozla
şimdi.Ben anlamam hem temizlikten.Nasıl bıraktıysan öyle yaşarım. Bir ileri bir
geri…
Anahtarı koydum masaya.Çay bardağını da dolmuş tezgahın
kıyısına. Kapıyı nazikçe çektim kahkahaların
üstüne. Tozlar havalandı.açık camdan
denize doğru yol aldı.
Sevdam boğazıma takıldı…
Çok güzelmiş elinize sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum efendim:))
SilSevdam boğazımda kaldı ne güzel bir ifadedir yahu:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim,mutlu kalın:))
SilSoo in love with your post!
YanıtlaSilwould you like to follow each other on GFC & G+? If you follow me,
I will follow you back after it.
www.tomntins.com
Thank you and welcome to my blog:))
SilHoşgeldiniz,mutluluk getirdiniz:) Edebiyat hayatı güzelleştiriyor,her yerde ve daima..
YanıtlaSil