14 Kasım 2014 Cuma

Ben Bugünlerde#8

  Vizeler ve sınavlar diye dolaşan binlerce öğrencinin arasından sıyrılıp,bulduğum ilk fırsatta kendimi eve attım,çok uzun aralıklarla yazdığımın farkında olsam da elimden bir şey gelmiyor maalesef..Okul zamanı sürekli bir koşuşturma halindeyim,kendimi ikna ettiğim anda daha çok yazmaya çalışacağım:)
Görüşmeyeli pek bir şey değişmedi aslında-ha bir ara şanssızlıklar silsilesi üstüme çullandı o ayrı konu.sınava yanlış sınıfta girdim,otobüsü kaçırdım,grip oldum ve hepsi 2 gün içinde oldu,cidden korkunçtu!-Sadece hayat daha hızlı akmaya başladı,kim derdi üniversite daha hızlı geçecek diye:D
Kitap okumak şu sonbaharın en güzel yanlarından biri efendim hele ki yanında sımsıcak çay-kahve varsa..-not:Örgü maalesef ki benim değil,anneciğim örüyor kızım o soğuklarda üşümesin diye öhöm öhöm:))-Portobello Cadısı ilginç bir kitaptı açıkçası nasıl anlatayım bilemiyorum,ama tavsiye etmeden duramayacağım.Paulo Coello'nun tarzını biliyorsanız ne demek istediğimi anlamışsınızdır.İlginç bir anlatım,kesişen onlarca hayat,gerçeği arama mücadelesi,yaşam savaşı,inançlar...Ne ararsanız var bu kitapta.Bir insan ,diğer insanların gözünden kaç değişik şekilde görülebilir ki?Ya tanıdığınız ve bildiğini sandığınız yüzlerin arkasına saklanmış kişilikler aslında  düşündüğünüz şekilde değilse?..
Okuyun,okutturun efendim^^
(Bu postta bissürü kitap resmi göreceksiniz,lütfen bana kızmayın yapacak daha güzel bir iş bulamadım^^)
Bu kitabı elime alıp alıp geri bırakıyorum,o kadar çok tavsiye eden kişi var ki yakın zamanda temelli elime almazsam ayıp olacak.Nietzche'yi her zaman merak etmişimdir bu kitapla onunla ilgili çok şey öğrenecekmişim gibi sanki^^
Diğer postlarımda sıklıkla resmi çok çok sevdiğimi ve beynimi rahatlatan en büyük hobim olduğunu söylemiştim,bu portre de son çalışmam,bitirmem o kadar uzun zamanımı aldı ki..İlk portre çalışmam olduğunu söylersem kusurlarını  göz ardı edersiniz değil mi:)
Eğer içinizde ufacık da olsa resme karşı bir istek varsa ve evet ben de kendimce bir şeyler karalayabilirim diyorsanız alın elinize kağıdı kalemi çizmeye başlayın,tabii en etkili çalışma bilen birine danışarak olur,resim yetenek işi olduğu kadar öğrenme ve sabır işi.Sabrınız varsa sizleri de aramızda görmekten onur duyarız:))
Ay ben bu kitabı yerim!!Nasıl güzel nasıl edebi bir kitaptı anlatamam!Erdem ve aşk arasında bocalama ancak bu kadar güzel ve akıcı bir dille anlatılabilirdi. Andre Gide'in daha önce hiçbir kitabını okumamıştım ve hayran kaldım!Bu insanlardaki ilham tarihin zamanlarında kayıp mı oldu ki bana bir türlü uğramıyor acaba??Mükemmel bir kitap,her dizesi ayrı ayrı güzellikteki cümlelerden oluşuyor,üzerinde uzun uzun duracağım yakın bir zamanda,o yüzden hemen geçiyorum bu bölümü:)
Gecenin bir yarısı kahve içmeye çıkan-ama nihayetinde sıcak çikolatada karar kılan-gençler onları beklerken boş durur mu,ağızlar dursa işleyen eller durmuyor n'apalım?^^
Hemmen bir Tarçın-evet farkındayım isim bile verdik:D-yapmaya başlanır ve bizimle yaşasa keşke diye konuşulurken gelen içecekler yudumlanır..Muhteşem bir geceydi,tabi ki muhteşem insanlarla:)
Dönem ortasında eve gelmemin bir nedeni de nadide,eşine az rastlanır birinin doğum günü olması:)
18 yıldır bizleri gözünden sakınan,aldığım her kıyafete göz koyan,benimle gülen ve yine ben ağladığımda dayanamayan,durup durup beni sinir ettiğini bildiği için  'doktor olsaydın iyiydi..'diyen 'yaşlandım ben' dese de lunapark görünce bizden önce o tarafa koşan,gözlerindeki yaşam enerjisini yanındayken hissedebildiğiniz,diğerlerinin yanında ağlamaktan utanan,çayını şekersiz içen ama şeker gibi bir yüreği olan,kabı ruhuna dar gelen,üşüyen mütemadiyen üşüyen ellerimi her daim ısıtmak için uğraşan,pamuk şeker gülüşlü valide sultanım iyi ki aramızdasın,hayır yeni yaşını kutlamıyorum isteğin üzerine:D-sen her daim genç kalanlardansın.iyi ki  yanımdasın annecim:)
Bugünlerde Liar Game adlı bir Kore dizisine başladım.Önceden Japonya'da mangadan uyarlama olarak çekilmiş bu dizi Koreli kardeşlerimizden süzgecinden geçiyor gördüğünüz üzere.
konusundan kısaca bahsedecek olursak:
Liar Game Tournament rakibini kandırarak kazanabileceğin bir tv yarışmasıdır.Kimseye güvenme sloganıyla başlayan dizi Nam Da Jeong'un da kazara oyunuyla katılmasıyla devam eder.Sa, iyi niyetli ve herkese kolayca inanan bu kız yarışmayı kazanabilecek midir?Peki ya  eski bir mahkum ona yardım etmeye başlarsa??
Hala ilk bölümlerinde olmama rağmen oldukça iyi gittiğini söyleyebilirim.Bakalım bu kız akıllanacak mı^^
Bu diziden bahsetmesem uyuyamam!!:D 3 sezonu da ayrı heyecanlı,muhteşem ve bir o kadar da hareketli geçen Sherlock Holmes, beni kendine hayran bıraktı.Muhteşem bir kadro,akıllara durgunluk veren replikler ve çok aksiyonlu bir senaryo!Keşke 10 sezon falan olsaydı diye düşünmekten kendimi alamıyorum:))
Macera ,romantizm, aksiyon suçlar..Hepsi dozunda işlenmiş..Sherlock keskin zekalı ,kendi tabiriyle  psikopat değil sosyapat, bir dedektiftir.Doktor John Watsonla tanışıp aynı eve taşınmaları da tamamen kaderin bir cilvesidir:)
Daha fazla anlatmıyciyim,izlemeyen kaldıysa tereddütsüz başlasın,pişman olmayacağınızı garanti ederim!:)
(Not:4.sezon 2015 ocakta yada 2016da çıkacakmış maalesef:/)


Son olarak bir konuya daha değinmek istiyorum:)
Çok sevgili 7 arkadaşımla bir internet-edebiyat dergisi çıkarmaya başladık.
8 farklı insan,8 farklı hayata bakış,8 farklı yürek olarak aranıza geliyoruz.Siz de bizleri destekler ve yalnız bırakmazsanız beni-bizi çok mutlu edersiniz.
AVLU Edebiyat Dergimizin bu ayki yayınları yarın sayfamızda yayınlanacaktır.
Lütfen siz de bir göz atın,sayfamıza davetlisiniz^^
Kendinize güzel bakın,mutlu kalın:)
(*dizi resimleri alıntıdır.)







12 Kasım 2014 Çarşamba

DART ÖDÜLLERİ*-*

 ''Vay be ,böyle bir proje döndüğünden bile haberim yok!'' diye feryat figan kendimi yememden sonra yazmaya başladığımı söylesem yalan olmaz.O kadar uzun zamandır doğru dürüst bir blog yazısı okumuyor ve yazmıyorum ki,Blog dünyasından kopmuşum farkında değilim..
Neyse efendim beni dünyaya döndüren ve bu ödüle layık gören sevgili MissTuti ve Pamuk Prenses'e teşekkürlerimi sunuyorum,beni çok ama çok mutlu ettiniz:))

Ödül verilirken beraberinde bazı şartları da getiriyor hayliyle onlara şöyle bir göz atacak olursak:
 *Ödülün fotoğrafını yayınlamak
*Size ödül veren blogun bağlantısını eklemek
*15 bloga bu ödülü dağıtmak
Başka bloglardan ödül aldıysanız bile-çok geç kaldım biliyorum:(-bu ödülü de kabul ederseniz sevinirim^^
Okuduğum her blogun ayrı ayrı beğendiğim kısımları olsa ve ayırt etmek de bir hayli zorlansam da size önerebileceğim ve okurken hiç sıkılmayacağınız bloglardan bazıları yukarıda:)
Şimdiden iyi gezinmeler,mutlu kalın^^